Türkler, Araplar, Yahudiler, Rumlar, Ermeniler ve Bulgarların hepsi baklavayı ulusal tatlıları olarak kabul ettiğinden, bu enfes lezzetli yemeğinin tarihi beklenenden biraz daha karmaşık. Burada, tatlının hikayesini elimizden geldiğince anlatıyoruz.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Balkanlar ve Kafkasya'daki hakimiyetleri boyunca geniş erişiminin, çeşitli kültürlerin baklavayı kendi tatlısı olarak adlandırmasının nedeni olabileceği söylenebilir. Ancak tatlının antik Yunan veya Bizans imparatorluklarından mı yoksa göçebe Araplardan mı yoksa Türklerden mi geldiği hala belirsiz. 1473'ten itibaren Topkapı Sarayı mutfak defterlerinde yazılı delillerle tatlının Osmanlı döneminde oldukça incelikli şekiller aldığını söyleyebiliriz.
Bu süre zarfında baklava, örneğin geleneksel sünnet törenleri, ziyafetler veya misafir ağırlama sırasında sunulan kutlama tatlısı haline geldi. Baklava hazırlamanın, ileri gelenleri ve sosyeteyi memnun etmek için mükemmelleştirilmiş yüksek bir beceri haline geldiğini de belirtmek önemlidir. Baklava ustası olmak, aşçılarının mümkün olan en ince hamur katmanlarıyla baklava yapmasını isteyen zengin çalışanlar tarafından tercih edildi, bu beceri oldukça edinilmiş, bazen öğrenmesi bir ömür gerektiren bir beceriydi.
Eski konaklarda (üst sınıfa ait konaklar) usta aşçıların mükemmel baklavayı yaparken tepsiye 100 ince parça koyması beklenirdi. Konak sahibinin baklavayı pişmeden önce incelediği bile anlatılır; havada yarım metreden dik olarak düşen bir altın, hamurun içinden geçip tepsinin dibine ulaşmazsa geri gönderilirdi.
Padişahların tatlısı olan baklava, bir devlet geleneği olduğu kadar zenginlik ve incelik ile de özdeşleşmiştir. 17. yüzyılın sonlarında, Ramazan bayramının büyük şöleninde imparatorluk askerlerinin tatlıyla tedavi edildiği baklava geçit töreni yapılmaya başlandı. Kışlalardan taşınan baklava tepsileri alayı, İstanbulluların coşkulu tezahüratlarıyla uzun bir yürüyüşle geçit törenine dönüştü.
Bugün baklava sadece zenginlerin tatlısı değil, her türlü kutlama için her yerde hazır bir hediye haline geldi. Türkiye'de her doğuma, ziyarete, düğüne, mezuniyete veya cenazeye, en ünlüsü mükemmel fıstıklarıyla tanınan Gaziantep'ten gelen kutularca baklava eşlik eder.