Obezite, kanser, antibiyotiğe dirençli bakteriler ve diğer yaşam tarzı kaynaklı hastalıklar hakkında artan endişelerle birlikte, yediğimiz şeyler konusunda hepimiz daha bilinçliyiz. Daha sağlıklı yiyecek seçenekleri arıyoruz ve çoğumuz genellikle yediğimiz şeylerin daha çok farkındayız.
Ancak bizi organik olanı seçmeye iten şey yalnızca kendi sağlığımız için endişe değil. Organik ürünler, tanımı gereği organik gıdaların çoğu geleneksel pestisit, sentetik içerikli gübreler veya kanalizasyon çamuru kullanılmadan üretildiği için çevre dostudur.
Meyve ve sebzeler yaygın olarak organik olarak yetiştirilen ürünlerdir. Ancak son zamanlarda daha fazla insan organik yumurta, süt, süt ürünleri ve ete yönelmeye başladı.
Organik Gıda Ne Anlama Geliyor?
Bir et ürününün organik olarak sertifikalandırılabilmesi için, yönetmeliklere göre hayvanların doğal davranışlarına (merada otlayabilme gibi) uygun yaşam koşullarında yetiştirilmesi, %100 organik yem ve yem ile beslenmesi, antibiyotik veya hormon uygulanmaması gerekiyor.
Hem birçok tüketici hem de çiftçi için organik tarım, pestisit ve antibiyotik bakterilerden kaynaklanan kontaminasyonu önlemekten daha fazlasını ifade eder. Et üretmenin etik ve sürdürülebilir yollarını istiyorlar.
Organik ve Organik Olmayan Et Arasındaki Fark
Organik ve organik olmayan et arasında bilmeniz gereken bazı temel farklar şunlardır:
1. İlaç veya Büyüme Hormonlarının Kullanımı
Organik ve organik olmayan et arasındaki ilk fark, organik etin ilaçlar, hormonlar ve antibiyotiklerle tedavi edilmeyen hayvanlardan gelmesidir.
Antibiyotiğe dirençli bakterilerle gıda kontaminasyonu büyük bir endişe kaynağıdır çünkü antibiyotiğe dirençli bakteriler her yıl 55.000'den fazla Avrupalı ve Amerikalı için ölüm nedenidir.
Sorulan yaygın bir soru, organik çiftliklerde yetiştirilen ve enfeksiyonun üstesinden gelmek için antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyan hayvanlara ne olduğudur. Bazı enfeksiyonlar sadece antibiyotiklerle tedavi edilebilir ve bu hayvanlar uygun tedaviyi alırlar. Daha sonra organik hayvancılıktan çıkarılır ve organik olmayan çiftlik sahiplerine satılır.
2. Yağ ve Kalori İçeriği
Organik et, genellikle daha az doymuş yağ içerdiğinden, daha az kaloriye sahip olduğu ve sağlıklı omega-3 asitlerinin daha yüksek seviyelerine sahip olduğu için daha fazşa sağlık yararlarına sahiptir.
Organik et, organik olmayanlara kıyasla yaklaşık %50 daha fazla faydalı omega-3-yağ asitleri içerir. Fakat bilmeliyiz ki omega-3 yağ asitleri sığır etinde bulunsa da daha iyi kaynaklar olarak balık, fındık ve türevlerini tüketmek bu noktada daha verimlidir.
3. Çiftlik Uygulamaları
Etin kalitesi, hayvana çiftlikte nasıl davranıldığına ve bakıldığına da bağlıdır. Organik bir çiftlikte, inekler en az %60 taze otla beslenir ve açık havada yetiştirilir. Bu sadece hayvan yetiştirmenin doğru yolu değildir, aynı zamanda daha kaliteli bir et de sağlıyor.
4. Lezzet
Huffington Post'a göre, birçok insan organik et ürünlerinin organik olmayanlardan daha lezzetli olduğunu düşünüyor, ancak bu iddiaları destekleyecek bilimsel bilgi şu anda bulunmamaktadır.
Evet, otla beslenmiş sığır eti genellikle daha lezzetli olur, ancak organik olması gerekmez. Organik satın alma kararı çoğunlukla diğer kriterlere göre alınsada, sonuçta her şey kişisel zevk ve tercihlere bağlıdır.